Bu sokaklar acıya kardeş olur Yaralar kapanmıyor Mezar taşlarına bak Toprak kan olur Duvarların dili olsa, konuşsa Benim acı öyküme Karanlık çöker yine ♪ Dağlanmadan kapanmazdı, acısıyla anladım Bak yaram biçareydi, kimseye anlatamadım Dökülen yaşlarımla soluk çiçekler açtırdım Kaç kapıyı kapattım, ah, kaç kadeh kırdım Dilim söylemese de aklım bana haykırdı Anlattıklarım dinleyebildiği kadar mıydı? Sustuklarımın yükünden sırtım ağrıdı Bağırsam sesim saçlarını okşar mıydı? Deniz gözlerinden terkidiyar ederken ben Lebiderya yelkenlerim okyanusa tezattı Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken Her zerrem ufkunda güneş oldu, battı Zamanım daraldı bileklerime saatler kala Aklım karardı, elim kara toprak altında Gölgeler duaya karışır musalla taşında Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından Bu sokaklar acıya kardeş olur Yaralar kapanmıyor Mezar taşlarına bak Toprak kan olur Duvarların dili olsa, konuşsa Benim acı öyküme Karanlık çöker yine ♪ Bıçak sırtı gibiydi alıp verdiğim nefesim Acılarla doldu hep kırık göğüs kafesim Ölümle yaşam arası, kâbus gibi düşlerim Kazarım bu toprağı, kan içinde ellerim Feda etsen de kendini dönmez yitirdiklerin Ne ben cehennemim ne de Çukur benim cennetim Bu devran dönse bile yetmez acı gülüşlerim Benim döndüğüm gündür bitişi bu kıyametin Deniz gözlerinden terkidiyar ederken ben Lebiderya yelkenlerim okyanusa tezattı Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken Her zerrem ufkunda güneş oldu, battı Zamanım daraldı bileklerime saatler kala Aklım karardı, elim kara toprak altında Gölgeler duaya karışır musalla taşında Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından Bu sokaklar acıya kardeş olur Yaralar kapanmıyor Mezar taşlarına bak Toprak kan olur Duvarların dili olsa, konuşsa Benim acı öyküme Karanlık çöker yine