Kapılırsın, tutkunun kurbanı olup katılırsın keşmekeşe Hala o temiz havayı istese de ciğerlerin Elvermez uyuşmuş sinirlerin harekete Yol vermez deliksiz kabuslar uyanmaya... Ay ışığı çarparken masmavi saçlarına Buldu gözleri gözlerini, yayıldı kaşlarına Aktı kanın hızlı ve kızıl Arzular vurdu damarlarına Aklını aldı her bir hece Her gece gibi bulanıktı o gece Av ve avcı, fail ve maktül Karışmıştı iç içe kahpelerin sofrasında Kirli ışıklar, boğucu tınılar Kalp kırıklarıyla sonlanmış anılar İdrak edemezdin, bilemezdin onları Dehşete açılan geniş, metruk kapılar... Tek bir fısıltı, tek bir dokunuş Yerle yeksan eder ve eksen oynar Erkek olsa da görmüş, okumuş Tendeki sapık hep pusuda yatar Her pusula kayar... Savrulur akar son gözyaşların Kırmızı karışıp damlar koynundan Öperken kefeni mavi saçların Eğilir başları saf tutanların Susup, pusup bırakanların Esamesi okunmaz unutanların Topraktan gayri yar olunmaz Ve ar - çoktan yitmiştir, bulunmaz... Bir hayvan yatar her insanın içinde Su gizler, göremezsin buzdağının dikey ardını Gözlerin olsa da martı misali Çeker seni o mavi karanlık Ay ışığı çarparken masmavi saçlarına Buldu gözleri gözlerini, yayıldı kaşlarına Aktı kanın hızlı ve kızıl Arzular vurdu damarlarına