Yoksa o, bir an için bile olsa Senin kalbinin yanı başında Olmak için mi yaratılmış Kurumuş göz kapaklarımı görünce başladı sohbet Anlatamadım, anlatamadıkça sırıtıp baktı Anlatamadım, anlatamadıkça kılı kırk yardım Pılımı pırtımı toparladım sonunda işte Kılını kıpırdatmadı Dilime pelesenk eski bi şarkıyı hatırladım Yol boyu sürükledim onu da Lüzumsuz atonal fısıltılarla yarım yarım Üstümde keçeli paspal bi hırka Ele güne aldırmadığımız zamanlardan arta kalan gecelerde Üstümü örterdin onla Gece çok uzun sürdü Dilimde tütün rengi Çocuk parkına yakın bi banktayım Kapattım telefonu Gelmesi bir saat sürdü Şarkıyı on iki kez dinlemişim anladım Promilli hırkamı çekti üstümden Titreyerek ayıldım Dünü bir kare bile hatırlamıyorum Sadece kafamın içinde eski bi şarkı var Baş ağrımın sebebini nevraljiye bağlıyorum Kafamı kaldırsam tüm sorumluluklarım Gün yüzünde bekleyecek gibi beni Bilirsin, ben gibisine dertler hiç ölmeyecekmiş gibi gelir Yaşam belirtisi yok etrafımda Bi medet arıyo ellerim uzanıyo yukarıya Ama anca bi sigara yakabilecek dermanım var Sağımda solumda kalabalık, dağıldı birden kaldı sesleri Açıldı gözlerim her yer flu Damar yollarımda sargı bezleri Cehennemin içindeki Acıları nasıl hissetti bileklerim Derimde cam parçaları Gözümde kan Kanımda sen parçaları Ve gözümde fer yok Dert yok kafamda Zihnimde her yer bomboş Geziniyo kelimeler içeride çarpıyo sağa sola Keçeli hırkam sende kaldı, gel be artık Tam düşünüyodum nerde kaldı diye Döndüm soluma bi an Yerde baygın görünce seni Ölürse dedim Ya bu yenilmiş halimle görürse beni Görmeyecekti hiç Nabza ihtiyacı yoktu gitmek için Derman olunamıyormuş morg koridorunda beklemekle Birazdan aydınlanacak her yer Benim için değil Ruhum ışığa hep mesafeli Ellerin bi çağ kapattı içimde Şimdi sende yoksan değmesin yabancı el Ölüler toplasın cenazemi