Of ulan, of Neden hâlâ gelmedi? Yoksa saati mi şaşırdı bu hıyar? Gerçi hiç saati olmadı ama En azından birine sorar Cebimde bir lira desen yok Madara olduk meyhaneye Ah, eşek kafam benim Nasıl da güvendim bu hergeleye? Gelse balığa çıkacaktık Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık Kafamız güzel olunca şarkılar döktürüp enteresan hayallere dalacaktık Bu sandalı geçen hafta denk getirip çalıntıdan düşürdük Arkadaşlar ısrar etti E biz de, "E iyi olur, bize uyar", diye düşündük Saat sekizde gelecekti Bana birkaç milyon da borç verecekti Yoksa o nemrut karısı kaçtı da onun peşinden mi gitti? Hi! Eğer öyleyse yandık Gudubet gene yaptı yapacağını Geçen sene de merdivenden itip kırmıştı Rıza'nın bacağını Ebru'cuğum, Allah seni inandırsın Kadında boy şu kadar Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak Ya horlarken Rıza'yı boğacak Bak, şimdi acıdım Aşk olsun adama Ben olsam vallahi baş edemem Hele beş tane velet var ki boy boy Allah'tan düşmanıma dilemem Aslında iyi çocuktur Rıza Efendi huyludur, herkesin suyuna gider Yoksa kalıba vursan hani, tek başına on tane adam eder Bir keresinde, hiç unutmam Üç beş zibidi haraca dadandı Rıza sandalyeyi kaptığı gibi herifleri hastaneye kadar kovaladı Aynı mahallede büyüdük Aynı kızları sevdik E aynı kafadaydık Orta ikiden bıraktık Matematik ağır geliyordu Biz başka havadaydık Aynı gömleği giyer Aynı sigaraya takılır Aynı takımı tutardık Fener'in her maçına iddialaşıp millete az mı yemek ısmarladık? Bir tek askerde ayrıldık Bana Bornova düştü, ona Gelibolu Döner dönmez evlendirdiler En büyük salaklığı da bu oldu Bense hiç düşünmedim Zaten param yoktu Ben hep tek tabanca gezdim Benim beğendiğimi anam istemedi Anamın gösterdiğini Ebru sevmedi Ebru'nun sevdiğini de ben beğenmedim Neyse, bunlar derin mevzu Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek Ufaktan yol alayım Anam evde yalnız Şimdi merağından ölecek Gittim, vurup kafayı yattım Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini Ne bilirdim, ne bilirdim Yolda kamyon çarpıp hastaneye kavuşmadan can verdiğini Vay be Rıza! Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine? Dün boşuna günahını almışım Ne olur, kızma bu kardeşine Öğlen kahvede söylediler "Rıza öldü." dediler Ne kolay söylediler Sanki dev bir taş ocağını kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler Ah dostum, dostum O kocaman gövdene o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler? O zalim tabutun tahtalarını senin üstüne nasıl böyle çivilediler? Yani, yani, sen şimdi gittin Yani, yoksun Yani, bir daha olmayacak mısın? Yani, bir daha borç vermeyecek, bir daha bira ısmarlamayacak mısın? Peki, beni kim kızdıracak? Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak? Peki, beni bu şerefsiz dünyada senin anladığın kadar kim anlayacak? Ulan rıza! Ne hayallerimiz vardı oysa Ne acayip şeyler yapacaktık Totoyu bulunca dükkan açacak Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık Talih yüzümüze gülecekti be Karıyı boşayım sıfır Mercedes alacaktık Hafta sonu iki yavru kapıp Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık Ah, ulan Rıza! Sen bu mahallenin nesini beğenmedin de öte yere taşındın? Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki benim en kral arkadaşımdın Ah, ulan Rıza! Ah, ulan Rıza! Ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?