Denize açılan penceresi olan Ama bütün her tarafı pencere Tül perdeleri uçuşan uçuk mavi İnanılmaz güzel bir oda Biraz önce o odada su varmış, deniz Oraya kadar gelmiş, bütün odayı kaplamış Ama ondan sonra zaman gelince çekilmiş Denizin bıraktığı neler var Olamaz inanılmaz... böyle Tutuyorum bi tane deniz kabuğu, kocaman Ve nasıl söyleyeyim sana, incecik Porselenden daha ince, daha da ince Hani bizdeniz kenarına gidince Şu kadarcık, şu kadarcık sarı şeyler buluyorduk Hatırladın mı? Onlardan daha ince incecik Hiç bir maddede olmayacak kadar ince böyle Üç tane iç içe girmiş, sen onu bir zannediyorsun Kocaman bir deniz minaresi ah Görüyorum onları, sana göstermek istiyorum hiii Dilim tutuluyor, ne söyleyeceğimi şaşırıyorum -O kadın arkamda- Böyle bir tanesini hafifçe elime alıyorum Elime aldığım anda tuz buz oluyor Birkaç tane parçası kalıyor Onun içinden bi tane daha çıkıyor O da kırılıyor, o da kırılıyor Ama diyorum, neden bunu elime aldım? O kadar güzeldi ki Sana göstermek istiyorum Ve sen gelmeyi o tarafa Hiç düşünmüyorsun Mecburen onu elime alıyorum Ama elime aldığımda kırılıyor Her taraf dolu Başka bir tane görüyorum Ondan da güzel Bu sefer onu elime alıyorum O çok sağlam Hiçbirşey olmuyor ona Tamam işte diyorum Tekrar o kabuklara baktım İlhancım o kadar güzel kabuklar ki Dev boyutlarda Çok güzellerdi Ama, o oda çok güzeldi denizin çekildiği oda Sol kapının ardında Gül kokulu çeyiz sandığının başında buluşalım Bakalım tanıyabilecekmisin beni? Düşünemiyeceğin bir haldeyim Kıriz Alit, Kıriz Dalil