Karşılıksız gülümsemelerin cehennemine Sevgisiz kalmaların, hakkını olmayanı almaların dünyasına Düştüm İçimde birkaç anı kaldı Ateş gibiydim, kime değdiysem canı yandı Hatırladığım hadiselerin kaçı gerçek kaçı yanlı Kaçında ben hatalıydım kim bilir Kurusu yandı, yaşı yandı Herkesle barışmak istiyorum Ne yaşadıysam acı tatlı Bağırışları, kavgaları kaldırmıyor başım artık benim Geleceğimle ilgili büyük bir karar aldım demin Çünkü artık herkes yaram, hiç kimse yara bandım değil İstanbul'a benzetiyorum kendimi Ki İstanbul tanıdığım en yapayalnız şehir Affetmeyi öğrenir ya insan dara düştü mü Kırıldığım herkesi affettim, sadece bana küskünüm Boynum eğri ama daha düzgünüm Ve artık eskisi kadar üzgün değilim sanırım Daha üzgünüm Hiç yıkanmamış sokaklara Hiç yaşanmamış yabanlara Dünya diye düştüm Dünya diye düştüm Hiç kanılmamış yalanlara (hiç) Hiç okunmamış kitaplara (hiç) Düştüm Düştüm Kendimi bulduğum, bir aşkı vurduğum Bir yolun sonunda ateşe durduğum yere Düştüm Yine düştüm Elimde anahtar, önümde kapılar Kilitli kaldığım bir karanlığın içine Düştüm Yine düştüm Duy sesimi Uzat elini Çek, çıkar Kurtar beni Duy sesimi (duy sesimi) Uzat elini (uzat elini) Çek, çıkar (çek çıkar) Kurtar beni (kurtar beni) Hiç yıkanmamış sokaklara Hiç yaşanmamış yabanlara Dünya diye düştüm Dünya diye düştüm Hiç kanılmamış yalanlara Hiç okunmamış kitaplara Düştüm Düştüm Hiç yıkanmamış sokaklara Hiç yaşanmamış yabanlara Dünya diye düştüm Dünya diye düştüm Hiç kanılmamış yalanlara Hiç okunmamış kitaplara Düştüm Düştüm