İçimde bir kurşun sesi (kurşun sesi) Kulaklarımda Sebebi kim? Hedefi kim? Bilmiyorum, biri vuruldu Bir kurşun sesi Ne bir polis, ne bir ambulans Ne bir gerekçe, ne bir şeref madalyası Ne bir kelepçe Bir kurşun sesi Boşanmış bir yıldırım kadar hızlı Ama bir kantar kadar hassas Ordular kadar dakik Ama bozuk saatler kadar aksak O korkunç gök gürültüleri kadar yüksek Ve bütün hırslı politikacılar kadar alçak Bir kurşun sesi Annem kadar güleç Ama bir cellat kadar gaddar Bir aydın kadar küskün Ama bir ergen kadar hayran Maaşını alamamış gibi geçtiğimiz aydan Kapıma dikilip sloganlar atan Grev yapan bir kurşun sesi (kurşun sesi) Ne yalnız sabahlarımı (sabahlarımı) Ne yanlış kararlarımı (kararlarımı) Kimseye diyemedim (diyemedim) Yapamadım Hatamı ne yüzüne vurabildim Nе hüzüne yorabildim Ne şakaya vurabildim En sonunda kendimi vurdum Kendimi vurdum Kеndimi vurdum Ne güçlü durabildim Ne suçlu bulabildim Ne şanslı olabildim Hep sonunda kendimi vurdum Kendimi vurdum Kendimi vurdum Kendimi vurdum Bir kurşun sesi Kimsesizler gibi suçsuz Hırsızlar kadar pervasız İstanbul kadar ıslak Ama Ankara kadar deryasız Uzak bir gezegen kadar imkansız İçimi deliyor geçiyor kurşun sesim Fay hatları kadar bilindik Ama depremler kadar ani Resimler kadar ölümsüz Ama ressamlar kadar fani Bir katil kadar cani Yiten canlar için İstanbul Sözleşmesi kadar hayati Bir kurşun sesi Kar taneleri gibi farklı Ama ikizler kadar akran Azrail kadar kesin Ama bürokrasiler kadar hantal Milyonerler kadar zeki ve Gökküşağından nefret eden yobazlar kadar aptal Bir kurşun sesi (kurşun sesi) Kulaklarımda Sebebiyim Hedefiyim Yaptığım aptal hatalardan patlamış bir kurşun sesi (kurşun sesi) Çektirdiklerini anlamış Ve bir daha hiçbir sevdiğini çekip kör uçurumlara atmamış bir kurşun sesi Hatamı ne yüzüne vurabildim Ne hüzüne yorabildim Ne şakaya vurabildim En sonunda kendimi vurdum Kendimi vurdum Kendimi vurdum Ne güçlü durabildim Ne suçlu bulabildim Ne şanslı olabildim Hep sonunda kendimi vurdum Kendimi vurdum Kendimi vurdum Kendimi vurdum