Yapmacık gülüş, yapmacık tavır, yapmacık bakış Sıkılıp uzaklaşmak istediğim bu ortam ve boğuluyorum yaktığım şarkı sözlerimin dumanında Hepsini bitirdin diyorlar nefes alınca Muhabbetim kaldığı yerden devamdı fakat soğuk karşılandım uzaktaki sevgilerin yanına varınca Bir güzellik kalmamış bir iyilik yok hatırda bulduğum beklediğimle savaşta, kalmamş vefa da Feri gitti güneşin gitti ömürden bir gün daha Döndü günün rengi yine zindana Günlerin getirdiği değişiyor tahammül olgunluk güç sefa rezillik yara Yıldıran bir bulut gibi çökmedi hayat yeryüzünde sürgünüz biz hatırla hain evlat Yeniden geri dönmek için çekmeliyiz meşakkat Bir suçluyuz biz beleşe yok mükafat Bir sürgün yeri alabildiğine çöl, bir serap gibi Bir gör onu yaşarken nasıl gerçek bir tokat gibi Bir bakmışsın ki bavuluna sadece taş koymuşsun Pek kısaymış aslında, bir varmış bir yokmuşsun Kelimeler duman anlamlar umman Sevdiklerim karabatak ve beklentilerim yere batan Sıkılmadım bindir gece dinlediğim masaldan Sevdiğim filmleri izlemeyi severim tekrar tekrardan Fazla gencim veda için ruh yaşımca Fazla yaşlı çöpe giden bir dün yüzünden bu gün daha da olgun Geçmiş konuştuklarımdan bu gün daha da suskun Eski afacanlıklarımdan bu gün daha da durgun Biriktirdiğim kumbarayı doldurmamış yüküm biraz ateş biraz sudanmış Yolum uzun, azığım hüzün, zemin kum, güneş çok rehavet bol Yürümek zor yol almak zorunlu Geldiğimiz yolu unuttuk dönüş yolunu şaşırdık atomu çarpıştırdık iyiyi kötüyü ayrıştıramadık Bir menzil ki ulaştırır peşinden gittiğin şeye Itırı takip eden varacaktır bahçeye Bir sürgün yeri alabildiğine çöl, bir serap gibi Bir gör onu yaşarken nasıl gerçek bir tokat gibi Bir bakmışsın ki bavuluna sadece taş koymuşsun Pek kısaymış aslında, bir varmış bir yokmuşsun