Gel gel gel geceden korkma gel Sessizce gül biraz Bana gülümse Neşelen biraz Gece kör karanlık korkma gel herşey gönlünce olsun Dene ufuklara dalmışın derin düşüncelerdesin yine canım Bak benimde kırmızı akar kanım bu öfken kime Biraz rahat tut gönlünü rahat uzan şu çime Sevgiler dalda yaprak gibi elbet birgün düşecek Elbet şans biraz cilve yapıp zaman zaman küsecek Gülümse biraz geleceğe ışıklar saçsın tadalım Deniz kıyısında oturup yıldızlara bakalım Her gönülde bir melek yatar değişik çiçekler ayrı Ben sözümün eriyim elleşmeyin değişmem gayrı Durma harekete geç hemen çabuk geçecek zaman Yerinde dursa söz söyleme boşver bıktık aman Hepsi aynı kan aynı can aynı damar En kral delil inandırırmış derler baba bi şamar Uyuma sakın uykuda kalma kimsenin ahını alma Düş kalk bin kere ama hiçbir zaman çalma Bekle babam bekle kardeşim bekle sevgilim Bekle ailem bekle dostum hep hasretler çekmişiz Karanlıkta kaldığımızda bile hep el vermişiz Aşkımsa çok büyük sanki delirmiş bir dervişim Uzakta durmuşuz hep adi ve kalleşlerden Aydınlığın peşindeyiz abi ve kardeşlerle Itler hile yaparken biz hep cesur ve mertçe Hayat namert hayatta mertlik ölmez istesende Bunaldım isteklerden bunlardan kaçmak isterken ben kendimden uzaklaştım gittikçe Uzun bir seferdeyim sanki defterimde yer yok Gönlümde yer çok ancak gerçek gönül bulmak çok zor Bunaldın sende gönül herbiryerde sahtelerden Günaydın dersin bugün ancak yarın başta mermer Anlattım kaşlarımı çatıp hep gönlümden kurtardım Ve sanki bir çiçek vardı da onuda ben kopardım (ne!) Dönmeyen bir değirmen zorda kalan biçareyle beklemekte rüzgarı fırtınam tek çarem Yırtılan son perde sahte yüzler ardında Ifadeler yanlış yalan ve iftirayla Yalancı itinayla düşünür ve ihtirayla düşürür Ve leş yiyenler intikamla üşüşür Güneşse saklamaz gerçeği bir bakan birdaha bakar Güneş misali yakar yaklaştıkça her bedende kalp mi var İnsanın içinde olmalı mertlik zorla güzellik olmaz Yerinde oturup beklerken elbette zaman dolmaz Dolmaz inan zamanında sulanan çiçek çabuk solmaz Kurak yanlışı kardeşlik için burası son durak Beklicen ağaçtan düşen yapraklara bakıp kalbine eklicen Ağlıcan kendi bakışını kendin sağlıcan Durma şimdi panik yapmadan yürü işte tarla Yonca tarlası görmüş köpekler gibi harla