Yarım kalan yaşantılar, yarıda kalan kitaplar Kendi doğrularında bulup duran insanlar Gözleri perdelidir hiç açılamayacak şekilde Yarıda sarılıp da hiç açılmamış yapraklar Toz kaplı, kahverengi Cilalanmış Sandıklar, ho-oh-oh-oh-oh ♪ İnsanlar neden hep böyle yaparlar? Tozlanmış her şeyi eski sanıp bi' değere koyarlar ♪ Uyanırlar, kalkarlar suratlarına su vurup da çıkarlar Surat sandıkları bu maskeyi asla çıkarmazlar Bu maske rahat gelir onlara ve uyarlar emirlere Hayat dedikleri bu âlemde sadece bir maskotlar Çirkin ve iki yüzlü Toz yutmuş Hayvanlar, ho-oh-oh-oh-oh ♪ İnsanlar neden hâlâ akıllanmazlar? Çirkin maskeleri tozlu sandıklara Bırakmazlar Evet, biri var, bi' yol yapar Ve koskocaman bir adım atar Maskelerin üstünü çiğner Eline geleni kırıp yakar Korkak sanılan cesurlar Alırlar eline ateşleri Ve sandıklardan çıkarırlar maskeli leşleri Maskotlar, maskotlar kaçıyorlar Ve sandıklarını siliyorlar ♪ Maskeler çıkıyo' Sandıklar siliniyo' Her şeyin kendi değeri ortaya konuluyor Yarım kalmıştı yaşantılar, yarıda kalmıştı kitaplar Kendi doğrularında boğulup durmuştu insanlar Hiç açılmaz denen o perdeler çoktan açılmıştı bile Yarıda kalan yapraklar en sonunda çiçek açtılar (Akıl) akıl aldılar, akıl aldılar Maskeleri çıkarıp da (taş) taşa vurdular