Kabullenmek değil olay aslında kolay ağır olsaydı zaman Küçük bi kaçamak sayılmaz benim için günah ve şatafat Yıkık bi odada, sönük bi sobadan, solursun bi duman, soğursun bir anda Düşersin ve bitap bulanık bi serap derlerse inanma hakuna matata Gidiyorum sana fısıldayıp bırakırım yastık altı kirli bütün sırları İnan bana benim için hiç önemi yok senin sefil boş yaşamının Salıncak yeryüzüne akıtsın zehrini hep zakkum tohumları Kuduracak dolunay kızaran göğe bak gece kan gibi kıpkırmızı Su kaçırıyodu cevaplar, gerçek olamaz tüm olanlar Porselen ahtapotların içinden ötesine uzanan bozuk Dünya simülasyonunda musallat.exe virüsü insan Kuşkucu bakışlar ardından imkansız gibi gözükür yarınlar Çok bi mutlu gözüküyosun madem öyle neden o hapları yuttun? Büyüleyici sonum gelsin bi de beraberinde aradığım uzun huzur Kalmadı ki tadım tuzum, koptu kayış önüm yokuş yolum Göreceğim her şey bu mu? Eğer buysa bundan böyle ben yokum Devam eder sigarası bayılanın çünkü aylaklık yapanın burda alnı karışlanır Hayatta da kurallar aynı bunun gibi merhametsiz oldukça da acımasız Ben olsaydım istemezdim yaşamayı belki sizin gibi ona şuna buna muhtaç kalıp Hiçlikten ibaret bi yolun ne sağı solu başı ne de sonundayım Hissettiğim tek şey acı bi de mide bulantısı Verir artık kabak tadı kabul edin aştınız sınırları sapıksınız alayınız 666 parolamız ortasında karanlığın kayıp olur sizin yarınınız Gulyabani tam da şimdi hazır bırakır aralık açık kalır cehennemin kapıları