Bir iskambil falında çıkmıştık birbirimize O güzel kupa kızıydı, sinek valesiydim bense Gece yarısı, o perşembe rastladım köprü üstünde "Ağlama" dedim, o ağladı trabzanlardan indiğinde "Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak?" dedim Senin için rüzgarda hep yağmur mu var? Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan? Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar? Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Sırılsıklamdı soyundu, vücuduma dokundu Biraz pürüzlü tenimde yaşam hücrelerimi buldu Mutluydum, o uyudu, sarıldım o sayıklarken Tanımadığım o adları yanımda, çırılçıplak "Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak?" dedim Senin için rüzgarda hep yağmur mu var? Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan? Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar? Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Rüyamda gururluydum, "Biliyordum" diyordum İnanmak lazımmış meğer iskambil fallarına Uyandım, bakakaldım, hayali bir parmağın Bıraktığı yazıya, pencere camının buğusuna "Hoşça kal" ♪ Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna Bir kar tanesi erir ağzımda Erir ağzımda, erir ağzımda Bir kar tanesi erir ağzımda Erir ağzımda, erir ağzımda Bir kar tanesi oh, erir ağzımda Bir kar tanesi, oh Kar tanesi, oh Kar tanesi, oh Kar tanesi, oh