Nerde doğru insan Hayatında doğru anda çıkarlar karşına Sonra doğru anda sıçarlar Ağızda yalanlar elinde nerede kalanlar Bilakis yerde kalanları da toplasınlar sonunda Bir dede bastonuyla gezerken bakarsın öyle Acıycan mı yaşıycan mı sen o kadar haydi söyle Görünce anlamazsın hislerimse hep derinde O kirli defterimde yoksa bile ezberimde Şimdi hayali uzaklarda eski hikayeler Hitap eder mi eski günler adını kısaltarak Yanında gül aç adamlar düşersin zararlara Abicim yeter bu madde harbiden zarar bana Çıkarcı dostları da var tabi Hiç bıkar mı onlar arkadan vurmaktan Hayat güzel tabi öylesine Yoruldum çıkarlardan Bir kız gelir çıkar sonra dersin ki Sikeyim hepsini rastlamadım böylesine Kucağımda buz kırıklarıyla hoşçakal dedim ederine Kimim ben Burası ne Ağlamanın bedeli ne Benzediğinde yanan bir mendil yanan bir dinamite Işte öyle dişimi sıkıp gömüldüm kederime Mezemiz masada az mezgitimiz eksik Şarkılar ve rakı var kokun kadar keskin Dinlediğimiz hiçbir şarkı etmedi teskin bizi Kin duvarda asılı Kin orada eğik resmin Gidişin akşam oldu pazar kapanışı gibi Sokaklar angaryada çer çöp çadır ipi Odanın içine radyodan sızan hayaletin Çıkardık pillerini unutmayı hayal edip Bir alçak bunu diyebilir ancak Inanmam Bir alçak buna gülebilir ancak Biraz da kayboldum yoruldum Ama kaçmadım Savaş yanlısı saçlarından (Yer yarıldı) (Içine girdim) (Yer yarıldı) Yer yarıldı ivedilikle içine girdim Yanımda kin falan götürmedim Ödünç verir misin Duvara kan atarak Bu ranzalarda yarım akıl yat Ben değil fakat fotoğraflar hoyrat Birazcık insaf Kimsenin değil sokak Panayır ortasında aramadım ki matrak Onca laf sonunda Söyle var mı maksat Laçkalıkla harman imajlarla durma yok sat Hatırlayan mı var Acaba neydi vicdan Kaldırımda dil bulup Önce ben kopartcam Bacalarından dumanı ter çıkan vapurlar Akşamüstü olmadan kara çelenk bıraktılar Üstü neyse lafı dolandırıp tek satırda yazmadan Karanlık puntalarda kendi kanlarıyla Yarına kalamadan Pek düşünmeden tek bir başlık attılar Unutulanlar