Karşı kaldırımda James Harden Kılıklı bi' adam vardı Hardal sarısı montu ve de kirli tırnaklarıyla biraz yol aldı Dört el ateş Elli civarı güvercin gökyüzünde bi' yana havalandı Süzüldü kan yolda Havlar köpekler orda dört bi' yanda Ani ve sert fren sesleri Siyah Vito, açık kapı, atıldı üç ceset torbası Hızla kapandı kapı Lastik sesleriyle Vito gazladı bak Etrafta güvercin tüyleri Yoldakiler soluk benizli Korkutan bir sessizlik başladı, herkes kendi içinde kayıp İyi bak, göz kapaklarına dek doğdu intikam şimdi her taraf Siyah kazaklı kirli sakallı kel bi' adam sokağa yanaştı Hızlandırdı adımlarını Korkunç nara dehşet bi' çığlık Kırılmıştı zincirli kapı Çöktü dizlerinin üstüne kaldı Her şey bulanıklaştı Can çekişen köpek hırlaması Gözleri kan çanaklarıydı Sıktı ısırdı yumrukları Genzinde kahreden sancı Korktuğu her şey yanıbaşında Her şeyi bırakıp arkasında Kalktı ve koşmaya başladı bi' anda Eski bi' kayıkhane rıhtımı Kül rengi mavi dalgalı deniz Çok bitkin koşmaktan Koşmaktan kalmıştı nefessiz Yaklaştı kayıkların oraya Rıhtımda kuytu bir bölme Gizlenir içinde eski bi' tekne Koskocaman T bi' branda Altında gizlenen tekne Olsam da kuzum namlu silah Ucunda vardı binbir dolap Paslı demir bir levye buldu başladı açmaya sandıkları Gözleri şimdi fal taşıydı Sırtından terler boşaldı Hareketleri bir an hızlandı Yalvaran bi' sesle bağırdı Yalvaran bi' sesle ağladı Karıştı küfle hıçkırıklar Sandıklarda silahlar yok Sandıklarda ölü güvercin Etti intikam yeminleri Ancak ömrü zerre yetmedi James Harden kılıklı sniper Bir kez daha tetiğini çekti