Yıl 1983 Adıyaman Kâhta, Narince Köyü'nde "Çirkinler de Sever" filmini çekiyoruz Akşam saat 5-6 gibi yönetmen paydos etti Ben Kâhta sokaklarına çıktım Sokakta yürürken bi' baktım ki 12-13 yaşlarında bi' çocuk, kız çocuğu Erkek kardeşini omuzuna almış dolaştırıyor Hemen Günaydın oteline gittim, or'da kalıyorduk Şu şiiri yazdım Küçüğüm Seni sevmek Yama Dağı'nda, Munzur'da, Dersim'de kamala keklik avıdır Hani keklikler uçmaktan yorulur da kara düşünce kalkamaz O zaman vurmak kolay Küçüğüm, seni sevmek Yedi yaşında bi' sabinin Günlük gelirine konmaktır Ala şafakta çıkmıştır işe Simidinin yarısını satmıştır Elleri büyümüştür yüreği küçüldükçe Küçüğüm, seni sevmek Kaşarlanmış bi' celladın kendi kendini asması gibidir Hani asılı cesedine bakıp da Hem güler hem ağlarız ya Oysa bir avuç gözyaşıdır Küçüğüm, seni sevmek Bi' tren işçisinin tren altında kalması gibidir Çığlığı düdük sesine, hasreti raylara takılı kalır Küçüğüm, seni sevmek, zordur, çelişkilidir Ölümle yaşamın kardeşçe birliğidir Cesedin mezar görüp ölmekten vazgeçmesidir Buna rağmen seni seviyorum Ama anlarsan seviyorum Anlamazsan geberiyorum