Bırak, yine başa döndü bu Dünya Yine sona sardı aynı kaset, bıktım Bu monotonluk maratonu Onu tanı, içine düşünce koştur Bırak, yine başa döndü bu Dünya Yine sona sardı aynı kaset, bıktım Bu monotonluk maratonu Onu tanı, içine düşünce koştur Derin bir denizin dibine çökmüş bir hazine aşk denen Gafilen bir av olur aniden. Bir kalp ve diğeri hükmeden Benden uzakta olsun derdim körpecik çocukken Gücümü toplamam gerekti aldanışımı yaşarken Kıvranışımı seyreden melekler gibidir sükûnet Tam kendimi toplamışken önüme çıkar hayalet Ve korku içime hücmederken korkup kaçar cesaret Felaket sarsılışımı izler, cesede çevirir esaret Yardım et, bir iğne vur ve sönsün acımın yangını Güneş su olsa, yağmur kurusa ayıltamaz bu baygını Çok zorladım şansımı ve yatıştırdım hırsımı Yaşama kafa tutarken kafamı kırdı cadının tılsımı Hileden uzak, bu adama sille vurma yazıktır İlle çile mi çekmem lazım? Nurum yüzüme dargındır Bil de gerisi mühim değil, sevgim sana özel ve saftır Bugüne dek işlediğim günaha istirhamım tek bir aftır Dökmek ister içini içim, anlatmalı mı biçim biçim? Her neşe, bir içim ve içlenişime direnişim Ben yürüdükçe kalır izim, bitmek bilmez pembe dizim Yüzüm her resimde karanlık, karamsar bir çizim Bırak, yine başa döndü bu Dünya Yine sona sardı aynı kaset, bıktım Bu monotonluk maratonu Onu tanı, içine düşünce koştur Bırak, yine başa döndü bu Dünya Yine sona sardı aynı kaset, bıktım Bu monotonluk maratonu Onu tanı, içine düşünce koştur