Don't really wanna hurt nobody Ah shit Don't really wanna hurt nobody Ah shit Don't really wanna hurt nobody Ah shit Don't really wanna hurt nobody Ah shit Şu hayattaki insanlık yarışından ayrılmak için çoğusu Kafasına kurşun koydu, ne yazık onu onunla oydu (no) Savaş oyunu bu, bu merhametsiz kuralları kim koydu? Kalıplaşmış cümlelerin sonunu getiren oydu, sirenleri deli çalıyordu Uzunca arayışlar sonucu kendini bulduydu, sonra onu ondan çaldılar kayboldu (aha) Koca gözleri dolduydu (what) Bi' varlık dünyasında vardı yok olduydu, içindeki öfkeli kalabalığın sesini duyduydu Kendine bağıranlardan biri oydu Elinde bi' pankart (hah) Koştuğu tek şart, bildiği tek şey (ha) (Wow, wow, wow) O an nasıl desem içi dolu doluydu Ah çekse dağlar oynar (what) yerinden (yeah) Bi' dokunsan ağlar, dokunma yalnız bırak (bırak) Bırak tutma elini (çek), sanar ki kırılır kemikleri Üç aşağı, beş yukarı hissettiriyor hisleri hissettiğini Kısabilse keşke içte yükselen seslerden istediğini Fakat farkında onlar alacak ondan istediğini Yanlız bırak Yalnız bırak yanında olmak istediğini Buna ihtiyacı var ama söyleyemiyo sana istediğini Hafif kağıtlarda ağır cümleler tutan eller Hedeflemiş gözlerini sana doğru Elinde bi' pankart (pankart) Koştuğu tek şart, bildiği tek şey (Ha-ha, ha-ha, Sago, go, go, go, Go-Khan) Elinde bi' pankart (pankart) Koştuğu tek şart, bildiği tek şey ♪ Go, don't really wanna hurt nobody Ah shit Don't really wanna hurt nobody Ah shit Don't really wanna hurt nobody Ah shit (Melankolia) Don't really wanna hurt nobody Ah shit