Görmezden geldim, Sen değilmiş gibi derdim. "Olmadı, yaşa." dedim acını en iyisi. İçtim, kendime geldim. Dağıttım her yeri, her gece. "Bu son!" dedim, söz verdim. Tutamadım, umrumda da değil. Zararı kendime verdim. Sıkıntımı yüzümden, Yorgunluğu sesimden anla. Konuşurlar hakkında, Sen sakın onlara inanma. Tutma kendini, bırak aksın. Hatta benim yerime de ağla. Ağla! Neyi değiştirir ki güzelim, Fazladan bi' damla?! Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Bana olan hislerin değişti. Dönüştü hepsi nefrete. Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Şimdi mesafe var aramızda. Sorma, yaşanmıyor böyle de! Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Bana olan hislerin değişti. Dönüştü hepsi nefrete. Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Şimdi mesafe var aramızda. Sorma, yaşanmıyor böyle de! Yaktım eski günlere. Gerek yok daha fazla söze. Bir zamanlar bakarken, Bana parlayan bi' çift göze. Eriyorum günden güne. Ölüyo'dum, arayamadım yine de. Bana bir veda borcun olsun. Öpmeliydim son bir kere. Soğuk terler, ilaçlar... Arar herkes, hiç açmam. Yatağa dökülmüş, sarı saçlar; Senden bana geri kalan son hatıra. Biter ömrüm yakında. Tam şu anda yanımda olmalıydın. Ama yine doldurdum bi' kadeh. Yanında... Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Bana olan hislerin değişti. Dönüştü hepsi nefrete. Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Şimdi mesafe var aramızda. Sorma, yaşanmıyor böyle de! Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Bana olan hislerin değişti. Dönüştü hepsi nefrete. Yaktım eski günlere! Yaktım eski günlere! Şimdi mesafe var aramızda. Sorma, yaşanmıyor böyle de!