Unuttuk, unuttuk Ne çabuk unuttuk, ne çok unuttuk Dünya kalınası değildi Yeryüzünde karar kılamazdık ki Geldik ve nihayet dönecek değil miydik Şimdi hatırladığımız bu Ve hiç unutmayacağımız Ne çok unuttuk, ne çabuk unuttuk Bizden önce gelenleri ve bizden önce gidenleri Güzel atlara binip giden güzel insanları unuttuk Sırf ölümünü güzel eylemek için yaşayanları ve Ölümünü düğün gecesi gören güzel bakışlıları unuttuk Ne çok uyuduk göklerden habersiz Ne çok unuttuk semaya yüz dönmeyi Ayağımızı yere sabit belledik Elimizdekileri sahiplendik Ki değil elimizdekilerin Ellerimizin bile elimizde olmadığını hatırlamak zamanı şimdi Çok hatırlamak ve çabuk hatırlamak zamanı Unuttuk Dünya bir gölgelikti oysa Yolcu olduğumuzu unuttuk Yolumuzun buradan geçtiğini sadece Sadece uğradığımızı şu dünyaya unuttuk Yükümüzü yeğni tutmayı bilemedik. Biriktirdik, çoğalttık, artırdık ve saydık Geriye ne kaldı Şimdi hatırladık Sermayemiz yokluk, servetimiz acizlikti Şimdi hesapladık Unuttuk Yüzümüzde Rahmanın nakşı vardı Gözümüzde Cemalin bakışı vardı Gönlümüzde Bekanın aşkı vardı Unuttuk Ama Şimdi, şimdi yüzümüz yerde kaldı Gözümüz yaşta kaldı Gönlümüz darda kaldı Hatırladık ve anladık ki Burdan ötesi vardı Gelin Ey dostlar, burada kalmayalım Yüzümüzü Rahmanın vechine döndürelim Gözümüzü Gufranın tecellisine çevirelim Gönlümüze neylerse güzel eyleyen Mevlamızın tesellisini devşirelim. Hatırlayalım, hatırlayalım ki Hatırlamaya değer bir şey bile değilken Yüze geldik, varlığa vardık, dile geldik, ışığa vardık Kimsenin bizi bilmediği, kendimizi de bilmediğimiz Derin bir unutuştan alındık Hatırlandık, hatırlandık ki Şimdi hatırı sayılır olduk Fakat ne çok unuttuk ve ne çabuk unuttuk Unutuşun çocuğu olduğumuzu Varlığın uçarı kuşu olduğumuzu Ve Kanatlarımız olduğunu Yerde kalanlardan ve arza bağlananlardan uzakta Kaderimiz olduğunu unuttuk Gelip gitmenin, konup göçmenin Ondan gelip Ona gitmenin Ne güzel olduğunu Unuttuk unuttuk unuttuk Hatırlayalım şimdi hatırlayalım ki Unutuştan alınmıştık Ve çokça unutmuş çokça unutmuştuk Unutmayalım ki Hep hatırlandık, hep hatıra kaldık İşte o zaman enkaz altından çıkarabiliriz belki ruhumuzu Ve o zaman yüreğimizdeki yangın yeri İbrahimvari bir gülşene döner Ve biliriz ki, Mazlumlar mahzun olmazlar Masumlara hüzün erişmez asla Ve asla korku yoktur şehide Ya Rab! Şimdi hatırladık Kabul eyle hatırlayışımızı Affet unutuşumuzu Kabul eyle bizi kabul eyle Kabul eyle bizi Ya Rab Kabul eyle bizi kabul eyle