Bu can pazarı boş bir filika Kapkara kapkara gece daha Söve saya kıra döke bata çıka yürü Bilinmesin omzunun yükü Kan ve ter beynimdeki alevler İçimde sesler beni delik deşik eder Sarılıp yürüdüm içimdeki ağaçlara Beklerim felaketi sabahtan akşama Marş bul felakete marş bul Utanıp sıkılıp karanlıkta koşadur Güneşten toprağa bütün ölü atlara İçimde kurtlanan vahşetin çağrısına Tıkadım kulağımı duymadım onları Gündüzün kâbusları vicdan azapları Karınca yuvaları bütün ölü kuşları Beklerim felaketi düşünerek bunları Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat Sana ne der anlat Kapkara gece bitmez gibi ama Söker elbet elbet şafak Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat Sana ne der anlat Kapkara gece bitmez gibi ama Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Sen yalandın Sırtında deve gezdiren bir yılandın Virandın. Plansız, bir anlık Geceler geçince inandım Seneler bitince ziyandı İzansız. Sırça ilahtın Diyemem sevince gül artık Silemem sesini sil artık Çirkin yüzüm ay ağarttı Adın duvara yazılmıştır Yedi bin yatak bozdum, habis Elbet saçım kazınmıştır Kalkıp erken kente acıdan kervanlarla döndüm Senden bana ne kaldıysa çay dibine çöktü Duyduğun ki sabah öğürtüsü bu Beyaz ve dinç gömleğimin Linç edilmiş tanrılar var Pinç ederler böbreğimi Sis ve duman verdi ödünç Ettim birebir çöl yemini Sonuç: '13 aylı yılımın 50 günüdür' ölmeyeli Koysan da cebine silah tek yolundur gurbet Sesini soysan da inan usul gelir musibet Eşyalar ki sonsuz eşyalarda var bi gıybet Dedikodum yayılsın masadaki lambalara Ben sükût ettim fakat Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat Sana ne der anlat Kapkara gece bitmez gibi ama Söker elbet elbet şafak Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat Sana ne der anlat Kapkara gece bitmez gibi ama Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak Söker elbet elbet şafak