Kenar mahallede bir pazar günü Buğulanır toprak, yol ve damlar Sabah güneşinin ilk akıntılarında Göğü turuncu bir ağ kaplar ♪ Konuşmalar, küfürler, çocuk çığlıkları Öper yüzünü yeni bir sabahın Çamaşırlar hışırdar avlularda Bayrakları gibi fukaralığın ♪ Kahveye çıkar birer ikişer erkekler Yayılarak otururlar iskemlelerde Çay bardakları şıngırdar, radyo bağırır Bir haftanın yorgunluğu akar iliklerde ♪ Ötelerde, portakal bahçelerinde Gün ışığı dans eder, sabah yeliyle Arklardaki sular el çırpar Ürpertiden toprağı titretircesine Ürpertiden toprağı titretircesine ♪ Bir çocuk çitleri usulca aşar Geçer uyuklayan bekçinin önünden Gömleğinin içinde bir damla kalır Uzayıp giden portakal denizinden Uzayıp giden portakal denizinden ♪ Tulumbada yüzünü yıkar bir işçi Daha uyanmayan karısına seslenerek Kalkar kadın, elinde eski bir havlu Geceki yorgunluğu anlatır ezilerek Bir kumru tüner dallarına o zaman Avludaki yaşlı dut ağacının Ona sevgiyle gülümser işçi Sonra sarar belini kadınının ♪ Sokaklarda satıcıların bağırtıları Kapıların önünde iyice tizleşir Kenar mahalede bir pazar günü Böyle başladı, nasıl biter kim bilir Böyle başladı, nasıl biter kim bilir