Bir deliye defter verdiler kalemsiz yaz diye Damıttım gözlerimden kağıtlara saz diye Isırdım dudaklarımı gazeller az diye Çok içtim hasretinden kan kızıl şiraz diye Sensiz üşümem sanmış idim meğerse yaz diyeymiş Yakınımda çokmuşsun yokluğun az diyeymiş Şu dilim keşke susmasaydı kal diyeymiş Bütün bu delilik en nihayetinde kal diyeymiş Ben ben idim sen diyeymiş Biri çıkıp da aptal olma ulan dur deseymiş Saatlerini ona kur deseymiş Keşkе dünya yine dönmeseymiş Düşеr yaprağım toprakla buluşur Uzar köklerim yaşlarla kavuşur Konar gölgeme hasretler ötüşür Gel de güneşe doysun şu gönlüm Düşer yaprağım toprakla buluşur Uzar köklerim yaşlarla kavuşur Konar gölgeme hasretler ötüşür Gel de güneşe doysun şu gönlüm Bütün gövdemde hasret var aklım kıyamet Elimi tutmadığında yangın var Kalbim dirayet göster Merhamet etmez Hiç yüzü gülmez Ama dayan yolu yok Kaçıyor kendinden bitmiyor Büyükmüş öfkesi derdinden geçmiyor Düşer yaprağım toprakla buluşur Uzar köklerim yaşlarla kavuşur Konar gölgeme hasretler ötüşür Gel de güneşe doysun şu gönlüm Düşer yaprağım toprakla buluşur Uzar köklerim yaşlarla kavuşur Konar gölgeme hasretler ötüşür Gel de güneşe doysun şu gönlüm Bitmeyen kışlar oldu gerçek başımda kara bulutlar Ne manasız affetmek yanında bir boşlukla Gözleri mahvettim her şafağı selamlayarak Bütün bu delilik en nihayetinde sonlanacak Yanaklarımda yağmur olmayacak Hayal kırıklıklarım sırtımda durmayacak Kalpsizler ordusuyla kuşatıldım ama Gözlerimi kapattığımda kimse kalmayacak Düşer yaprağım toprakla buluşur Uzar köklerim yaşlarla kavuşur Konar gölgeme hasretler ötüşür Gel de güneşe doysun şu gönlüm