Kaybedecek neyim kaldı ne kaldı yağmur? Kaybedecek neyim kaldı ne kaldı yağmur? Kaybedecek neyim kaldı ne kaldı yağmur? Vur yüzüme.Vur yüzüme. Çok üzgünüm çok,yağmur. Çok üzgünüm çok,yağmur. Çok eskileri anımsatan bir melodi yağmur Safi inat safi aptallık birazda gurur Sardığım şarkılar ve sarmaya çalıştığım yaralar Bi masalın ortasında kalmışım kan revan Aşkın kara kökü matematiğime zıt Yürek yoksa uzak dur kırılırsın çıt. Düşünmekte bastırmıyor intikam duygusunu Artık üşümüyorum havada benim kadar soğuk. Sokaklarda yanımda dolaşan, yağmur, Geceleri baş ucumda duran, yağmur. Avucumda ellerin yerine, yağmur... Vur yüzüme, vur yüzüme. Saçlarımda nefesin yerine, yağmur. Dudağımda dudağın yerine, yağmur Gök yüzünden çaresizliğimi, yağmur. Vur yüzüme, vur yüzüme. Dedim ki belki bir gün birbirimizi buluruz. Son defa belkide birlikte uyuruz. Bazen ben olmak zor geliyor! Öyle kolay değil yalnızlık dediğin; ."Çok karanlık." Ve çok soğuk odam istemiyorum tesellini,hiç bi fikrini. Yeter git! Bitti mi? Bu şehirde, bi evde mahkumiyetim. Bütün iliklerime kadar hala seni isterim. Sobe olmam saklandığım kuytularda! Kabus uykularda, kabus duygularda. Bak korkularda başa gelirmiş. Kulağımda sesin,sandığından daha fazla. Sandığından daha fazla Ateşe verdim tüm mumlarımı bu gece Nasıl eriyip tükendiklerini izledim öylece Çıkacak kuytulardan sakladığım ruhum Yardım et galiba bu; "Düş sandığım kabusum."