Elif u mim'den aldık sırr-ı Kur'an'ı Mim'i sır eyledik se'den içeri İki nokta üç hurûf geldi bâ ile Bâ'yı sır eyledik se'den içeri Haydar'ın zâtına demişiz belî Göster bana pirim dest u dâmânı Küfür deryasında bulduk imânı Hakk dedik küfüre dinden içeri Otuz üç hurûftur harfin tamamı Bir elif, mim ile buldu bu ayn'ı Yetmiş üçten aldık kâf ile nun'u Câna âşık olduk cândan içeri Gürûh-ı Nâci'den bir Bacı geldi Kırklar'ın dolusun eline aldı Cümlesi Bacı'ya bir secde kıldı Şâh dedik Bacı'ya Şâh'tan içeri Bacı'nın ismine Fâtima dediler Yeri göğü onda mevcûd bildiler Selmân üzüm getirdi engûr ezdiler Gark olduk engûre nurdan içeri Virâni sözünü ârifçe söyle Yükseği neylersin engini boyla Arif ol da dost bağını sır eyle Güle âşık olduk gülden içeri Kâmiller de dört duvarı düzerler Adüvvlar da ulu şehri gezeler Hakk'la hem-dem oldu esridi cânlar Bakan körler der ki bunlar delidir / şunlar delidir Sefiller sırasına karışan gönül Gâhî hürrem gâhî perişân gönül Sâdık der; tecellâ bir nişân gönül Sâdıklıkta cümlesinden uludur / cânân uludur