Büyümüş Bir firavun var Yatan kalkardım sabahlara Karşı ki yağmur ayları sürgünlüğü Ağzında firketeler Bir kuş konmaktan hoşlanır Canavar döğmeleri Kollarında vardı Saçlarını dağa kardeşim taşırdı Kömür karası Bir kez gülür sen güldükte Vurulmuş tut akında seviyorum Yazılı bir tabancaya koşardı Bir haşhaş yolcusunu taşımaya hazır